Kuzeydoğu Ege Denizinde Girit ve Eğriboz’dan sonra üçüncü büyük Yunan adası olan Midilli, Edremit körfezinin güneyinde ve Ayvalık ilçesinin karşısında bulunmaktadır. Ziyaretçisini milyonlarca yıllık bir geçmişe nakleden volkanik oluşumlarıyla zengin arazi örtüsüne sahip olan ada bir yeryüzü cennetidir.
Midilli adası hemen hemen 20 milyon yıldan önce oluşturulmuştur. Ada şiddetli volkanik patlamalardan dolayı Yunanistan ana karasıyla Anadolu yarımadasının arasında yer alan Egeid karasının denizleşmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.
Mitolojiye göre adayı ilk iskân eden Makaras isminde Güneş’in oğluymuş. Adanın kralı olduğu sürece ada Makarya ismini almış. Adanın ilk sakinleri Pelasgi olduğu sanılmaktadır. Tesalya kahramanı Lesvos, kral Makaras’ın Mitimna adlı kızıyla evlenerek adaya farklı dilde resmen kullanılan ismini kazandırmıştır.
Adaya yerleşme tarih öncesine dayanmaktadır. Lisvori köyüne bağlı Rodafnidya mevkiinde keşfedilmiş aletler M.Ö. 780.000 ile 125.000 yılları arasında tarihlendirilmiştir. Farklı yerlerde keşfedilmiş Yeni Taş Çağı yerleşimlerin arasında Thermi örneği en önemlidir. İngiliz arkeolog Winifred Lamb’ın sistematik araştırmalarından sonra M.Ö. 3.200 ile M.Ö. 2.400 arasına uzanan beş farklı dönemi tespit edilmiştir.
M.Ö. 10. yüzyılda Midilli adası Eolyenlerin iskan yeri olup önemli bir yerleşim merkezi olarak gelişmiştir. Truva savaşı boyunca Truva nüfuz bölgesinde yer almıştır. Adanın antik kentlerinin en önemlisi Midilli, Mitimna, Antisa, Pira ile Eresos olmuştur.
Bu kentlerin ilk rejimi krallıkken takımerkinden tiran yönetiminden geçerek M.Ö. 7. yüzyılda Pittakos isimli bilgenin çabaları sayesinde Midilli kent devleti demokratik rejime sahip olmuştur. Sağlam bir istikrarın sayesinde Midilli güçlü bir deniz kuvvetine sahip olup komşu kent devletlerine egemen olmuştur.
Sonraki yüzyıllarda ada Roma egemenliği altına girmiştir. Bu dönemde inşaat edilen Morya’daki Akuadükü, Thermi’deki Artemis tapınağı, Midilli’deki tiyatro ile Epano Skala villaları günümüzde korunmaktadır.
M.S. 324 ile 1355 yılı arasındaki dönemde ada Bizans imparatorluğunun parçası olmuştur. Bizanslıların tarafından Cenevizli Gattilusio ailesine teslim edilen ada büyük refah görmüştür. Ancak Bizans döneminin son yüzyıllarından Osmanlı egemenliğinin ilk dönemine dek adanın kıyıları Arap korsanlarının hedefi olmuştur.
1462 yılında Osmanlı egemenliği altına giren ada 8 Kasım 1912’de amiral Pavlos Kuduriotis’in emri altındaki Yunan filonun biriminin tarafından kurtulmuştur. Midilli adasının Yunanistan’a tam katılımı 1914’te gerçekleşmiştir.
Türk Kurtuluş savaşının sonunda adanın demografik yapısı değişmiştir. Anadolu’dan gelen Rum muhacirleri yerleşirken 1923’te Lozan’da kararlaştırılan zorunlu nüfus mübadelesi uyarınca adada son kalan Müslüman ahalisi göç etmiştir.
İkinci Dünya savaşı esnasında ada Alman tarafından işgal edilmiştir. Alman işgali 1941’den 1944 kurtuluşuna kadar sürmüştür.
Günümüzdeki Midilli adası doğal kaynak bakımından zengin bir adadır. Ancak Anadolu kıyılarına yakınlığından dolayı 2015’ten itibaren Avrupa sınırlarına gelen mülteci ile göçmenlerin en önemli giriş kapılarından biri olmuştur. Bu krizin yönetiminde adanın makamlarıyla ahalisi önemli rol oynamıştır.